GENİTAL SİĞİLLER (HPV)
GENİTAL SİĞİL 


Genital siğil nedir? HPV enfeksiyonu hakkında
Human papilloma virusunun (HPV) neden olduğu genellikle cinsel geçişli viral bir enfeksiyondur.
Sıklıkla daha önceden enfekte olmuş partnerle korunmasız cinsel ilişki sonrasında ortaya çıkar.
Genital siğillerin tüm toplumda görülme olasılığı % 1-2 dir.
Genital siğiller en sıklıkla aktif cinsel yaşlar olan 18-25 yaş arasında gözlenir.
HPV genital bölge haricinde de siğiller
yapabilir...
İnsan papilloma virusu (İPV veya HPV) genital lezyonlara neden olabileceği gibi genital organlar dışında yerleşimlerde de infeksiyonlara yol açabilmektedir.
Daha çok ellerde yerleşen "verruca vulgaris", ayak tabanlarında yerleşen "verruca plantaris" genital bölge dışında yerleşen HPV infeksiyonun diğer örneklerini oluşturur.
Genital bölge dışında yerleşme eğilimi gösteren HPV tipleri "dermotropik (cilt yönelimli) karakterde" virüsler olarak nitelendirilmektedir.
Genital bölgede infeksiyon oluşturan tipler ise "mukozotropik özellik" gösterirler.
HPV Tipleri
HPV’nin şimdiye kadar 150'den fazla HPV tipi tanımlanmıştır. HPV tiplerinde 40'dan fazlası cinsel yolla geçmektedir.
Genital lezyonlarda en sık rastlanan tipler 6, 11, 16 ve 18 başta olmak üzere 15 kadar tip belirlenmiştir.
Kondilom (Condyloma) nedir?
HPV enfeksiyonu ile ortaya çıkan siğillerin görünümü kümeli şekilde ve karnıbaharımsı yapıdadır. Toplu halde (kümeli) genital siğiller "Condylom (kondilom)" veya "Condyloma accumulata" olarak da adlandırılır.
Genital siğiller görüldükleri bölge (lokalizasyonlarından) ötürü "anogenital siğil" olarak da anılmaktadır.
Kondilom'lar kadınlarda en sıklıkla vulva (dış genital), anus (makad çevresi), vajen ve serviks (rahim ağzı) bölgelerinde görülür.
Vulva (dış genitalya) bölgesinde yer alan anogenital siğiller en sık olarak iç dudaklar üzerinde, klitoris üzerinde veya klitorisin üst kısmında, büyük dudaklarda ve anus (makad) çevresinde yer almaktadır.
Genital HPV' lerden tip 6 ve tip 11 genellikle rahim ağzı ve dış genitayada (anus, vulva) kondiloma aküminatada bulunan tiplerdir.
Diğer bir ifade ile genital wart enfeksiyonlarına "anogenital siğil" adı verilmektedir.
Yüksek riskli (kanserojen) HPV tipleri nelerdir?
Rahim ağzı kanser ve kanser öncüsü durumların % 70'inden HPV Tip 16 ve 18 sorumludur.
Bu iki tipten başka Tip 31, 33, 35, 39, 42 ve 51 da ağır servikal CIN lezyonları (kanser öncüsü durumlar) ve servikal invaziv kanserlerde sık olarak görülmektedir. Bu HPV tiplerine "yüksek riskli (high risk) HPV tipleri" adı da verilmektedir.
Genital siğil nasıl bulaşıyor? Siğil virüsü vucuda nasıl giriyor?
HPV infeksiyonun vücuda girişi genellikle sürtünmeye bağlı travmatize olmuş (hasar görmüş) deri aracılığı ile gerçekleşir.
Prezervatif kullanımı geçişi bir miktar azaltsa da HPV ve siğilin bulaşmasını engellemede tamamen koruyucu değildir.
Cinsel ilişki sırasında kadın ve erkeğin çarpışan bölgelerinde, travma sonucu ciltte meydana gelebilecek mikroskopik yırtıklar HPV nin geçişi için zemin hazırlayacaktır.
Cinsel ilişkinin sertliği, travmanın derecesini belirleyici faktör olduğundan HPV nin bulaşması ile de doğru orantılı olmaktadır.
HPV bulaştıktan sonra ne zaman genital siğil ortaya çıkar?
Cinsel ilişki ile karşı tarafa geçen HPV belli bir süre latent (gizli) enfeksiyon olarak saklı kalacaktır. Latent, subklinik aşamalardan sonra klinik infeksiyon gelişecek yani siğil ortaya çıkacaktır.
Kişide enfeksiyonun gizli (kalma) süresi bir kaç hafta ile yıllar arasında değişebilir. Yani HPV alan bir kişi haftalar veya yıllar sonra genital siğil sorunu ile karşı karşıya kalabilir.
Diğer bir olasılık da HPV kapıldıktan sonra kişide hiç bir belirtinin ortaya çıkmamasıdır.
Bakirelerde de siğil olabilir mi?
Evet. Bakire bayanlarda hatta çocuk yaştaki kızlarda dahi siğiller görülebilmektedir. Son yıllarda tedavi amacıyla bu şekilde başvuran pek çok bakire bayan bulunmaktadır.
Anogenital siğiller en sık olarak cinsel ilişki sırasında bulaşmaktadırlar. Ancak siğilin bulaşması için tam bir cinsel birleşme gerekli değildir. Cildin ciltle teması, yalnızca sürtünme yoluyla olan cinsel ilişkiler, daha önceden HPV ile bulaşmış maddelerin (ortak iç çamaşırı, havlu kullanımları gibi) cilt ile teması bakire kişilerde siğil oluşmasına neden olabilir.
Özellikle cinsel ilişki haricinde tam olarak steril edilmemiş ağdacılardaki ağda materyelleri, genital bölgeyi temizlemek için kullanılan tıraş jiletleri, dövme ve piercing materyalleri, hijyenik olmayan tuvaletleri kullanma gibi durumlarda da bulaşma olabilmektedir.
HPV pek çok virüsün aksine "dış ortama dayanıklıdır"
HPV virüsünün diğer virüslerden farklı olarak en önemli özelliklerinden birisi dış ortamlardaki dayanabilirliğidir.
HPV, vucut harici dış ortamlarda uzun süre canlılığını koruyabilen ender virüslerden birisidir.
Prezervatif kullanımı siğilin bulaşmasını önler mi?
Hayır yalnızca azaltabilir. Daha önce belirtildiği üzere HPV virusu cilde direkt temas yoluyla geçmektedir. Bu durumda prezervatif kullanımı kesin olarak geçişi önlemede etkin değildir, ancak yine de bir miktar fayda sağlayabilir.
Özellikle geçmişi tam olarak bilinmeyen kişilerle cinsel ilişkide prezervatif kullanımı cinsel yolla bulaşan pek çok hastalığın önüne geçmektedir.
HPV kapıldıktan sonra ciltte siğil nasıl oluşur? Genital siğil nasıl oluşur?
Klinik ve histopatolojik belirtiler genellikle HPV infeksiyonun alınmasından 1-8 ay sonra ortaya çıkar.
Virusun viral reprodüksiyon siklusu gerçekleşirken deride de kalınlaşma (spinal tabakada hiperplazi) şeklinde değişiklikler oluşmaya başlar. Sonunda deriden kabarık, deri renginde veya kahverengi papillomatöz (dışı pürtüklü ve düzensiz, karnıbahar görünümünde) lezyonlar ortaya çıkar.
Yüzeyel yayılımla papillomatöz deri çıkıntıları hızla büyümekte ve yayılmakta bu şekilde "kondilom" adı verilen lezyonlar oluşturmaktadır.
Genital siğil ne tür şikayetler yaratır?
Siğiller kişilerde kozmetik olarak bir sorun yaratmakla birlikte; bazan ağrı, kanama ve kaşıntı gibi şikayetleri de beraberinde getirebilir.
Anogenital siğiller kanser yapar mı?
Hayır.. Genital siğillerin pek çoğu daha önce de değinildiği üzere HPV Tip 6 ve Tip 11'dir. Her iki HPV tipinin genel özelliği de onkojenik (kanser yapıcı) etkisinin oldukça düşük olduğudur. Yani her iki HPV tipi de "düşük riskli (low risk)" gruptandır.
Bu nedenle siğller kanser yapmaz veya kansere dönüşmez. Daha çok kozmetik olarak kötü bir görünüme neden olurlar.
Yine de son derece düşük de olsa kanser riskine karşı kişilerin yıllık olarak düzenli "smear test" lerini yaptırmalarını Hera Klinik olarak önermekteyiz. Anogenital siğiller neden tedavi edilmelidir? Siğillerde özellikle kozmetik nedenler, bu lezyonların cinsel eşe bulaştırılmasının engellenmesi ve yarattığı şikayetleri (ağrı, kaşıntı, yanma veya kanama) giderme nedenleri ile tedaviye gerek vardır.
Pek çok kişide bu lezyonların olması kişide cinsel isteksizlik, korku veya endişe durumları yaratabilir. Eşe bulaştırma korkusu pek çok kişiyi hemen tedaviye başlatır. Genital siğil çıkan hamileler de tedavi edilmeli midir? Evet. Hamilelik vücut direncinin düşmesine neden olduğu için bazı kişilerde önceden olmamasına rağmen hamilelik dönemlerinde genital siğiller ortaya çıkabilir. Hamileliklerinde anogenital siğiller çıkan gebe hastalar uygun tedavi yönemleri ile tedavi edilebilirler. Gebelikte en uygun tedavi yöntemleri arasında krioterapi (dondurma tedavisi) ve cerrahi eksizyon (lezyonun cerrahi operasyonla çıkarılması) bulunmaktadır. Gebelikte asit veya kimyasal ile yakma tedavileri önerilmemektedir. Gebelikte ortaya çıkan kondilomlar dirençli olabilir ve genelde ardısıra bir kaç seans tedaviyi gerektirebilir. Hamilelikte anosiğil tedavisi yapılmayan gebelerde siğiller hızla artmaktadır. Hatta bu gebelerin normal doğum sırasında bebeklerine HPV geçirme olasılıkları da olduğundan sezaryen ile doğumları tercih edilmektedir. Bazan hamilelikte dev kondilomlar bebeğin vajina içinden aşağı inmesine engel olabilecek kütleye dahi ulaşabilir. Önceden HPV tedavisi gören hamilelerde sezaryen şart mıdır? Bize sık olarak sorulan sorulardan birisi de anogenital siğil tedavisi görmüş olan kişilerin ileride doğum şeklinin ne olması gerektiği şeklindedir. Gebeliklerinde veya gebelikten önce HPV tedavisi görmüş hamile bayanların eğer ki gebeliklerinin son dönemlerinde aktif siğilleri yoksa vajinal yolla normal doğum yapmalarında bir engel bulunmamaktadır.
Genital siğiller kişilerde olumsuz psikolojik etkiler oluşturur...
Pek çok genital siğil şüphesi ile jinekolog veya dermetolog hekime giden kişilerde gereksiz yere kanser olma korku ve endişesi vardır.
Öncelikle tekrar belirtmekte fayda var:
Endişelenmeyin... Genital siğilleriniz kanser yapmaz veya kansere dönüşmez. Çünkü genital siğil yapan HPV tipleri "low risk" (düşük risk) grubundadır.
Diğer taraftan günümüz itibari ile virüslerin vucuda alındıktan sonra maalesef kesin olarak eradikasyonu yani vucuttan atılması da mümkün değildir.
Her ne kadar bir takım "antiviral hap ve kremler" ile birlikte "immün (bağışıklık) sistemin çalışmasını güçlendirici ilaç tedavileri" uygulanabilmekteyse de bu tedavilerin amacları, virüsün vucuttan tam olarak atılmasından çok vucuda alınmış olan virüsü baskılamak ve çoğalmasını engellemektir.
Cinsel yolla vucuduna HPV, HSV gibi virüsü alan ve daha sonra bu virüs ile yaşamak zorunda olan hastalarda bir takım "psikolojik sorunlar" ortaya çıkabilir. Kişiler durumlarını daha da abartarak düşünebilirler; bunun sonucunda depresyon ve anksiyete (içsel bunaltı) gibi durumların görülmesi ender değildir. Eğer genital siğil probleminiz varsa... Genital siğil problemi ile karşı karşıyasanız öncelikle bu durumunuzu kabul ederek güvendiğiniz bir uzman hekime gitmenizi ve bir an önce tedavi olmanızı öneririz. Genital siğiller yakma, dondurma, cerrahi olarak çıkartma ve ilaç tedavileri ile tedavi edilebilmektedir. Daha sonra bu problemi kendinize kabus hailine getirmeden yaşantınıza devam etmenizi ve rutin jinekolojik- dermatolojik kontrollerinizi ihmal etmemenizi öneririz.
Birlikte olmayı düşündüğünüz cinsel partnerinize HPV aşısı yaptırmanız onu da hasta olmaktan koruyacaktır. Genital siğillerden önleyici HPV aşısıdir. Gardasil gebelik haricinde emzirenlerde ve erkeklerde dahi yapılabilmektedir. Genital siğil tedavisi görmüş olan kişilerde HPV aşıları yapılabilir mi?
Evet. HPV aşıları genital siğil tedavisi görmüş olan kişilere de yapılabilir, yapılmasında bir sakınca bulunmamaktadır.
Her ne kadar siğil ile HPV'yi alan kişilerde tedavi edici etkisi bulunmasa da bu tür aşıların tercih edilmesindeki amaç HPV'nin diğer türlerine karşı koruma oluşmasını sağlamaktır. HPV ile genital siğiller psikolojik sorunlara ve aile problemlerine de neden olabiliyor...
Hera Klinikteki gözlemlerimize göre HPV ve genital siğil sorunu ile karşılaşan kişilerde korku, endişe, pişmanlık ve suçluluk duyguları ortaya çıkmaktadır. Aldatma sonrası yaşanan hayal kırıklıkları ilişkilerde ciddi sarsıntılara neden olabilmektedir.
Ayrıca kendi eşlerine bulaştırmaktan korkan kişilerde psikolojik kaygılanımlar, cinsel isteksizlik ve eşten uzaklaşma gibi durumlar da ortaya çıkabilir.
Özellikle aile dışında eş ile cinsel ilişki sonrası temasla hastalığın alınması sonucunda boşanmalara kadar gidebilen pek çok ailesel sarsıntılar ortaya çıkabilir.
Bu tür durumları daha soğukkanlılıkla karşılayarak tedavileri zamanında yaptırmak, rutin izlemleri ihmal etmemek ve uyarı-önlemlere dikkat etmek yaşam kalitesindeki pek çok olumsuzlukların önüne geçebilir.
GENİTAL SİĞİL TEDAVİSİ
Genital siğil tedavisinde kullanılan yöntemler, ilaçlar, kremler
Genital siğillerin tedavisinde en sık olarak cerrahi eksizyon (operasyonla lezyonun kesilerek çıkartılması), krioterapi (dondurma), koter (yakma) tedavileri, antiviral kremler ve ilaç tedavileri uygulanmaktadır.
Cerrahi tedaviler daha çok anogenital siğillerin yoğun ve iri kümelenmeler (büyük kondilomlar) halinde olduğu durumlarda uygulanır.
I. Eksizyonel yöntemler (lezyonu cerrahi olarak çıkartma)
Genel olarak eksizyonel yöntemler dış genital organların HPV enfeksiyonlarında kullanılmazlar. Bunun istisnası ise dış genital organlarda lokalize çok büyük kondilomların varlığıdır.
Genital sistemin görünür bölümünde çok büyük kondilomların olması durumunda eksizyonel yöntemlerden yararlanılarak büyük parçalar çıkarılır ve daha sonrasında medikal tedavi ile birlikte destrüktif yöntemlerden biri ile tedavi devam ettirilir.
Büyük kondilomalar lokal veya genel anestezi altında cerrahi olarak kesilerek çıkartılabilir. İşlem sonrası çıkartılan bölgeye pansumanların yapılması gereklidir.
Diğer bir yöntem de dış genital organların kondilomlarında eksizyon (çıkartılması) amaçlı LEEP uygulaması yapılabilir
Leep nedir?
LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure) ; alternans bir elektrik akımı ile loop uçlarında protein denatürasyonuna neden olarak iki dokuyu ayırabilecek derecede ısı oluşumu sağlayan bir sistemden oluşmuştur. Bu sayede başka hiçbir yere zarar vermeden, son derece rahat bir kontrol ile gerekli patolojik dokunun çıkarılması sağlanacaktır.
LEEP'te tecrübeli bir hekim tarafından uygulandığında, kanama riski yok denecek kadar azdır. Ofis şartlarında, lokal anestezi altında uygulanabilmesi, hastanede yatış gerektirmemesi, komplikasyon riskinin çok düşük oluşu, hasta tarafından telöre edilebilirliği ve uygulama kolaylığı bu yöntemin tercih edilmesine neden olmuştur.
II. Destrüktif (yıkıcı) yöntemler
Elektrokoterizasyon (elektrokoagülasyon, elektirikle yakma)
Bipolar koter ile HPV odaklarının lokal anestezi altında yakılmasıdır. Yeterli destrüksiyon sağlandığından emin olunduğu müddetçe bu gün kabul gören en geçerli tedavi yöntemidir.
Özellikle dış genital organlar dediğimiz genital sistemin dışardan görünen bölümünde (cilt ya da mukozal) meydana gelen kondilomların yok edilmesi için idealdir. Çoğu zaman tek oturumda tün odakların yok edilmesi mümkündür. Tedavi süreci kısadır. Fazlaya kaçılması halinde sağlıklı dokularda da hasar meydana getirebileceği unutulmamalıdır.
Kriyoterapi (Dondurma)
Kriyoterapi, likit (sıvı) nitrojenle lezyon ve lezyon çevresinin dondurulması işlemidir. Bu da elektrokuagülasyon gibi başarılı yöntemlerden birisidir.
Krioterapi son yıllarda oldukça sık olarak kullanılmaya başlayan, oldukça etkili, yakma (elektrokoterizasyon) yöntemine göre daha ağrısız ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Dondurma işlemi oldukça ağrısız bir işlemdir ve işlem sırasında çoğu zaman anestezik madde gerektirmez.
Krioterapi oldukça güvenilir bir yöntem olup gebelik sırasında ortaya çıkan anogenital siğillerin dondurulması amacıyla da kullanılabilmektedir.
CO2 (Karbondioksit) lazer ablasyonu
CO2 esaslı laser destrüksiyonu ile de tedavi sağlanabilir. Başarılı olmakla birlikte diğer tedavi yöntemlerine üstünlüğü olmamasına rağmen oldukça pahalı bir yöntemdir.
Ayrıca CO2 buharı içinde HPV bulunabildiğinden solunum sistemi ile bulaşması ve yayılması da olasıdır. Diğer bir zorluk da uygulamanın çok hassas olmasıdır.
Kimyasal destrüksiyon
Bu amaçla biklorasetik asit, triklorasetik asit, podofilin ve podofilotoksin gibi asitler de kullanılmaktadır. Kimyasal yıkıcı asitler oldukça etkilidir, ancak sağlıklı ciltte de tahriş (iritasyon) etkisine sahip maddelerdir.
Kimyasal yıkıma bağlı inflamasyon, erozyon, ağrı ve ülserasyon oluşabilir. Hastanın kendisinin uygulaması oldukça zordur. Hastanın görüş alanının dışındaki lezyonlara müdahale etmesi güçtür ve sağlıklı deriye dokundurulduğunda burada da harabiyet meydana getirecektir. Ayrıca günlerce, tekrar tekrar uygulamayı gerektirebilen uzun bir tedavi seçeneğidir.
Kimyasal asit tedavileri bebeğe toksik etkisinden dolayı gebelikte uygulanmazlar.
III. Genital Siğil İlaç Tedavileri
İlaçla tedavisi ise immunomodulasyon amacıyla (immün direnci arttırmaya yönelik) uygulanan interferon ve imikimod'lardır. Tedavilerinin uzun sürmesi dezavantajlarıdır.
İnterferonlar, antiproliferatif ve antiviral etkilerinden dolayı kullanılırlar. Tropikal, sistemik veya intralezyonel kullanım seçenekleri vardır.
Siğil nüksleri (tedavi sonrası tekrarlamalar) neden oluşur?
Anogenital siğiller yakma, dondurma ve hatta ilaç tedavileri sonrası bile hayatın belirli dönemlerinde tekrarlama şansına sahiptir. Buradaki en sık neden ise vücudun immün (bağışıklık) sisteminin düşmesi sonucu viral enfeksiyonun aktive olmasıdır.
Vucütta normalde hiç bir şikayet oluşturmayan bazı virüsler gizli olarak barınmakta ve direnç düştüğü zaman kişilerde hastalıklara neden olabilmektedir. Örneğin pek çoğumuz çok korktuğumuz veya yorulduğumuz zaman dudakta uçuk çıkarırız. Bu aslında, Herpes (HSV) Tip 1 virüsünün yarattığı bir enfeksiyondur.
Aynı şekilde çok fazla stres veya yorgunluğa maruz kalan kişilerde "zona hastalığı" gelişebilir. Bu da aslında omurganın köklerinde yerleşmiş olan "su çiçeği virüsü"nün aktive olarak hastalık oluşturmasıdır.
İşte siğillerde benzer özellikler taşıyarak hayatın belli dönemlerinde tekrarlayabilirler. Bu yüzden vücüdun direnci iyi şekilde korunmalıdır. Bu da düzgün beslenme, stresten uzak durma, düzenli bir yaşam ve düzenli egzersiz ile mümkündür.
Genital siğiller tedaviden sonra cinsel partnere bulaştırılabilir mi?
Maalesef evet. Genital siğiller çeşitli tedavi yöntemlerinden sonra tam olarak bitebilir. Ancak burada tedavi edilen HPV enfeksiyonu değil siğildir. Diğer bir deyiş ile HPV virusu cilt altına girmiş olduğu için kişilerin tedavi sonrası dönemlerinde dahi cinsel partnerine bulaştırma riski bulunmaktadır.
HPV aşıları artık TÜRKİYE'de ! ! !
Korunma amaçlı HPV aşıları HPV’nin E6 ve E7 proteinleri üzerinden etki eder. Nitekim servikal kanserlerde de E6 ve E7 proteinleri eksprese edilmektedir.
AŞI erkeklere de yapılabilmektedir...
Pek çok hasta erkek arkadaşı veya eşinde çıkan siğillerden korunmak amacı ile HPV aşıları yaptırma yoluna gitmektedir. Diğer taraftan kız arkadaşlarında daha önceden siğil öyküsü olan erkek partnerlerin de HPVaşısı ile korunmasında fayda bulunmaktadır.
Genital siğillerden korunma yolları..
HPV enfeksiyonlarından korunmanın en iyi ve en başarılı yolu bulaşma zincirini kontrol altında tutmaktır. Enfeksiyon cinsel yolla bulaştığı için burada en önemli nokta multipartnerliktir (çok partnerlilik). Kişinin kendisinin ya da cinsel partnerinin multipartnerli olması HPV görülme riskin belirgin bir şekilde artırmaktadır.
Condom (prezervatif) kullanımı cinsel hastalıkların pek çoğunu önlemede başarılı olsa da genital siğiller için her zaman koruyucu olamamaktadır.
Çünkü condom (prezervatif), pubik bölgeyi korumaz, sadece kadında vajinal ve servikal enfeksiyonlardan koruyucu iken, erkekde glans penisin korunmasını sağlayacaktır. Ancak kadında vulvar ve erkekte de penis kökü ve skrotal enfeksiyonlara açık kalma söz konusudur. Anogenital siğil problemi yaşıyorsanız bir an önce tedavi görmenizde fayda var. Aksi takdirde oluşan siğiller çok hızlı bir şekilde büyüyecek ve daha sonraki tedavileriniz uzayacaktır.
Genital bölgede olan şüpheli lezyonlarınız için jinekolog veya dermatoloğunuzdan yardım istemekten asla çekinmeyiniz. Çünkü özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve genital siğiller ülkemizde çok hızlı bir şekilde artış kaydetmektedir.
Genital siğil tedavisi ağrılı mıdır? Genital siğil tedavileri çok ağrılı değildir. Kişiler tedavi aldıkları gün dahi işlerine devam edebilirler. Kliniğimizde de daha sık tercih ettiğimiz dondurma tedavisi (krioterapi), yakma tedavisine ve cerrahi yöntemlere göre daha rahattır. Yakma tedavileri (koterizasyon) ve cerrahi çıkartma tedavileri öncesi lokal anestezi enjeksiyonu gerekmektedir. Ancak dondurma tedavisi öncesinde lokal anestezi enjeksiyonuna gerek bulunmamaktadır. Ayrıca dondurma tedavisi (Krio) sonrası kalan izler, yakma tedavisi sonrası kalan izlerden çok daha azdır. Tüm bu nedenlerden ötürü biz kliniğimizde krioterapi ile anogenital siğil tedavilerini çok daha fazla tercih etmekteyiz. Anogenital siğil tedavileri ne kadar sürer? Anogenital siğillerde her seans lezyonların genişliğine göre ortalama bir kaç dakika ile 5-10 dakika arasında sürmektedir. Bir kür ortalama olarak 3-4 seanstan oluşur, seans aralıkları da hastanın durumuna göre bir ile iki hafta arası tekrarlanmaktadır. Genital siğilden parça alınması (biyopsi) ve HPV tiplemesi şart mıdır? Hayır. Eğer lezyonun genital siğil olduğundan herhangi bir şüphe duyulmuyorsa biyopsi (parça çıkartımı) ve patolojiye göndermenin bir anlamı olmayacakıtr. Ancak şüpheli lezyonlardan biyopsi yapılması önerilmektedir. Benzer şekilde cerrahi yöntemlerle çıkartılan kondilomların PCR yöntemi ile HPV tiplemesi için genetik laboratuara gönderilmesi de şart değildir. Çünkü genital siğillerin pek çoğu Tip 6 veya Tip 11 olup, bunun bilmenin maddi kayıptan başka bir faydası da olmayacaktır. HPV Tiplemesi kimler için uygundur? PAP Smear testinde anormal sonuç çıkan hastalarda cerviks (rahim ağzı kanalından) kültür alınarak HPV tiplemesi için laboratuara gönderilebilir. HPV tiplemesi PCR (Polimerase Chain Reaction) denilen bir yöntemle yapılmaktadır.